Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk feminist kadın dergisinin kurucusu
ve sahibidir."Feminizmin gayesi insan olmaları nedeniyle hem kadınları hem
erkekleri daha rahat ve mesut yaşatmaktır."
Etkinlik Alanı
Basın"Kadınların
hayatını kendi kazanmasına engel olanların bir bahaneleri de, kadınların
tahsilsiz ve tecrübesiz olduklarıdır. Acaba ticaret ile hayatını kazanan
erkekler, ticaret mektebi mezunu mu? Yoksa yüksek tahsil mi yapmışlar? Yüzde
sekseninin okuma-yazma bilmediği meydandadır!" (Ulviye Mevlan)
Ulviye Mevlan "Kadınlar iş Bekliyor", Kadınlar Dünyası, No.
157,19 Şubat 1921, s. 2, günümüz Türkçesine aktaran Meral Akkent.
Kadınların hayatlarını kazanmasına mani olanların bir bahaneleri
de, kadınların cehalet ve tecrübesizlikleridir. Acaba ticaret ile temin-i maişet
eden erkekler, ticaret mektebinden mi neşet [doğmak, ortaya çıkmak] etmişlerdir,
Yoksa tahsil-i âli mi görmüşlerdir? Yüzde sekseninin okuma-yazma bilmediği
meydandadır! (Ulviye Mevlan)
Ulviye Mevlan, "Kadınlar iş Bekliyor", Kadınlar Dünyası, No.
157, 19 Şubat 1921, s. 2. Aktaran Serpil Çakır, Osmanlı Kadın Hareketi,
İstanbul, 2011, 3. Baskı, s. 373.
"Kadınlar çalışma hayatında ve çalışma hayatının her dalında
görünmeye başlayınca ve yenmiş haklarını geri almak için biraz da seslerini
yükselterek, bu yolda yavaş ilerlense de muhakkak kazanma kararlılığını da
gösterince, bir kısım erkekler telaşa düştüler; ekmeklerinin, maaşlarının kısmen
de olsa ellerinden kayarak, kadınlara geçeceği duygusuna kapıldılar. Bu telaş,
bu çırpınma acaba güçsüzlük nedeniyle midir? Yoksa kendine güvenememekten
midir?"
Kadınlar Dünyası'nın 164. sayısında Posta-Telgraf Nezareti'ne
alınan kadınların maaşlarının azlığından yakınmış zam istemiştim. Bir kısım
erkekler bu basit dileğimden nedense ürkmüşler; tüm memurluk alanını ve memurluk
işlerini, kadınların işgal edeceğini ve sonunda kendilerinin elleri böğürlerinde
aç kalacakları kararına varmışlar. Ve hatta bazı erkekler, işi dergimize
mektuplar yazarak yardım istemeye kadar bile vardırarak, zayıflıklarınını da
gösterdiler. Biz bu mektupları tabii ki, özel bir dikkatle okuyoruz ve böylece
erkek ruhunu ve karakterini daha iyi inceleyebiliyor ve anlayabiliyoruz. Bu
mektuplardan bir tanesi, gerçekten merhametimize dokundu. Kadın ruhu ya, acıdık
ve teselli etmek istiyoruz.
Feminizmin gayesi yalnız kadınlığın hayatını değil, kadınlıkla
beraber erkeklerin hayatını da düzenlemektir. Ve her ikisini de, insan olmaları
nedeniyle daha rahat ve daha mesut yaşatmaktır.
İyi eğitim yapmış, bilgisiyle, becerisiyle ve zekâsıyla işini
güzelce yöneten ve gelecekte de bir eş ile yaşayacak ve evlatlarını da yaşatacak
bir kız, neden sahip olduğu kabiliyetlere uygun bir maaş aramasın ve istemesin
de, senelerini boş yere geçirsin? Ve aldığı maaş bilgisiyle, becerisiyle,
zekâsıyla ve işiyle aynı ayarda olmayınca neden feryat etmesin; sussun ve miskin
miskin otursun? İşte azizim, feminizm bu miskinliği kabul edemez."(Ulviye
Mevlan) Ulviye Mevlan, "Düşünüyorum", Kadınlar Dünyası, 22 Mart 1918, no. 166,
s. 2, günümüz Türkçesine aktaran Meral Akkent
Kadınlık hayat-i mesaide, hayat-i mesainin her şubesinde
görünmeye başlayınca, mağsub [gasbedilmis] haklarını istirdad [geri almak]
yolunda bir az da sesini çıkarıp muhakkak davasını tedrici olsa da kazanacağı
ilamını gösterince, bir kısım erkekler telaşa düşdüler; ekmeklerinin,
maaşlarının kısmen olsa da ellerinden gideceğini, kadınlara intikal edeceğini
zan etmeğe başladılar. Bu telaş, bu çırpınma acaba zaif iradeden değil midir?
Şahsi teşebbüse güvenememezlikden değil midir?
Kadınlar Dünyası'nın 164. sayısında Posta-Telgraf Nezareti'ne
alınan kadınların maaşlarının azlığından yakınmış zam istemiştim. Bir kısım
erkekler bu basit temennimden nedense ürkmüşler; saha-i memuriyet ve mesaiyi,
kadınların hemen hemen istilâ edeceklerine ve nihayet kendilerinin elleri
böğürlerinde aç kalacaklarına hükm ediyormuşlar ve hatta bâzıları bize mektublar
yazarak istimdada [yardım istemek] kadar kalkışıp bütün bütün zaif iradelerini
göstermişlerdir. Biz bu mektubları tabii bir dikkat-i mahsusa okuyoruz ve erkek
ruh ve seciyesini bunlar ile bir derece daha tedkik ve tahlil eyliyoruz. Bu
mektublardan bir tanesi, doğrusu ya merhametimizi celb etti. Kadın ruhu bu ya,
acıdık ve teselli etmek istedik.
Feminizmin gayesi yalnız kadınlığın hayatının değil, kadınlıkla
beraber erkeklerin dahi hayatını tanzim etmek ve her ikisini, insan olmak
itibarıyla daha müreffeh ve daha mesud yaşatmaktır.
İyi tahsil görmüş, ilim ile, irfan ile, zekâ ile memuriyetini
hüsn-ü idare etmekte olan ve istikbalde bir refik ile yaşayacak ve evlatlarını
yaşatacak bir kız, neden iktidarı ile mütenasib bir maaş aramasın, istemesin,
seneleri beyhude sayıb imrar eylesin [geçirme] ve taleb edeceği maaşı ilmiyle,
irfanıyla, zekâsıyla, işiyle mütenasib bulamaynıca neden feryat etmesin; sussun
ve meskenet [miskinlik, tembellik] göstersin? İşte azizim, 'feminizm' bu
meskeneti kabul edemez. (Ulviye Mevlan)
Ulviye Mevlan, "Düşünüyorum ", Kadınlar Dünyası, 22 Mart 1918,
no. 166, s. 2. Aktaran Serpil Çakır, Osmanlı Kadın Hareketi, İstanbul, 2011, 3.
Baskı, ss. 373-374.
Kadınlar Dünyası Dergisi
1. Sayı:4 Nisan 1913
Son sayı:21
Mayıs 1921
Tiraj:3000 üzerinde
Derginin sahibi: Nuriye Ulviye
Hanım
Derginin amacı: Üzüntüyle boyun eğen ve hiç bir işe yaramayan
hayatımızın artık gelişmesinin ve aydınlanmasının gereği konusunda devamlı
düşünüyordum. İlerlemek ve yükselmek için hem pratik cesaretin hem de ruhsal
cesaretin, başka bir deyişle çağdaş kişiliğin önemi konusundaki düşüncelerim
artık iyice olgunlaşmıştı. İçinde yaşadığımız uyanış devrinin ve kurulan
toplumun temelini oluşturan sosyal bilimlerin ışığında, (kadınların ilerlemesi
için) gerekli olan (adımları) cesaretle gerçekleştirecek bir gazete çıkarmaya
giriştim.
(Ulviye Mevlan, Kadınlar Dünyası imzası ile, "Terakkiye Doğru",
Kadınlar Dünyası, 8 Nisan 1329 (1913), no. 5, s. 2-3, günümüz Türkçesine aktaran
Meral Akkent)
"Mateme bir inkiyad-ı esiraneye [matemli bir boyun eğmeye]
mahkûm bi-sud [boş, faydasız] hayatımızım taayyün [meydana çıkma] ve tenevvür
[aydınlanma] etmesi lüzumu, fikrimizin en mühim mevkilerini işgal ediyordu.
Terakki ve teali için cesaret-i maddiye ve maneviyyenin, tabir-i diğerle [başka
bir deyişle] şahsiye-i medeniyenin derece-i vücûbu [önem derecesi]
nazarlarımızda gereği gibi büyüdü. Yaşadığımız devr-i intibahı, teşekkül eden
cemiyetleri tertip eden ictimaatı nazar-ı dikkate alarak iktisab-ı cüretle ,
ihtiyacımıza muvaffak bir gazete neşrine teşebbüs ettik."
(Kadınlar Dünyası
imzası ile, "Terakkiye Doğru", Kadınlar Dünyası, 8 Nisan 1329 (1913), no. 5, s.
2-3. Aktaran Serpil Çakır, Osmanlı Kadın Hareketi, İstanbul, 2011, 3. Baskı, s.
146.
Derginin özellikleri:
Politik içeriği yansıtan dergi
adı
Sadece kadınlardan oluşan yazı kadrosu oluşturmak
Sadece kadınların
yazılarına yer vermek
Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti'nin yayın
organı olmak
Ayrım yapmaksızın Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşayan tüm
kadınlara hitap etmek
Her düzeyde eğitimdeki kadınların dergisi
olmak
Feminizmin tanımını yapmak
Kadınlar için yüksek öğrenim sağlanması ve kadınların kamu
kuruluşlarında çalışabilmesi gibi konularda talepleri dile getirmek ve bu
talepleri gerçekleştirmek (12 Eylül 1914'de İnas Darülfünunu (Kadın
Üniversitesi) açılması ve 1913'de Telefon İdaresi'nde yedi Müslüman kadına ilk
kez memurluk hakkı tanınması gibi) Osmanlı İmparatorluğu sınırları dışında da
kadın hareketindeki aktivistlerle ilişkiler kurmak
"Düşünüyorum"
Nuriye Ulviye Mevlan, Kadınlar Dünyası dergisini çıkarmaya
başladığında, birinci sayıdan 166. sayıya kadar kendi adını kullanmadan Kadınlar
Dünyası imzasıyla ikinci sayfada başmakaleler yazdı. İmzasını ilk kez 166.
sayıdan itibaren gene ikinci sayfada olan Düşünüyorum başlıklı makalelerde
kullandı.
Dört isim bir kadın
Nuriye Ulviye
Ulviye Mevlan
Nuriye
Ulviye Civelek
Nuriye Ulviye Mevlan Civelek
Nuriye Ulviye 13 yaşında (1906) evlendirildi. Nuriye Ulviye'den
yaşça büyük olan Hulusi Bey'in ölümünden sonra, kocasından kalan malvarlığını da
kullanarak 4 Nisan 1913 yılında Kadınlar Dünyası dergisini çıkardı. Derginin
sahibi olarak künyedeki ismi Nuriye Ulviye idi.
Nuriye
Ulviye, Kadınlar Dünyası dergisinde 108. sayıdan itibaren derginin sahibi olarak
Ulviye Mevlan adını kullanmaya başladı. Kocası gazeteci, politikacı ve kadın
hakları savunucusu Rıfat Mevlan idi. Ulviye Mevlan 1923 yılında Rıfat Mevlan'dan
ayrıldı.
Ulviye Mevlan 1925 yılında Ali Civelek ile evlendi. Bunda
sonraki yaşamında Ulviye Civelek ve Nuriye Ulviye Civelek adını kullandı. Hatay,
Kırıkhan'da anısına açılmış olan Nuriye Ulviye Civelek Halk Kütüphanesi de bu
adla anılmaktadır.
İstanbul Kadın Müzesi® (İKM), tanıtım
sayfasında Nuriye Ulviye Civelek'i basın hayatına başladığı ad olan Nuriye
Ulviye ve daha sonra yazılarını imzaladığı Ulviye Mevlan ve son kullandığı
Civelek soyadı da dahil olmak üzere tüm adlarını, kadın belleği için önemi
nedeniyle birlikte kullanılmıştır.
Sosyal Sorumluluk
Çalışmaları
Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk feminist kadın
dergisi olan Kadınlar Dünyası dergisini özel serveti ile kurmuştur.
Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti kurucu
üyesidir.
Anlamı:Osmanlı Kadın Haklarını Savunma Derneği
Kuruluş tarihi:
28 Mayıs 1913
Kurucusu:Nuriye Ulviye Hanım
Kuruluş amacı:Kadın kılığında
reform, kadının çalışma hayatına katılmasının kolaylaştırılması, kadın
eğitiminin yaygınlaştırılması
Akraba ve Dostları
Annesi: Safiye
Babası:
Mahmut Yediç (çiftçi)
Kızı: Lütfiye Civelek
Yeğeni:Nezihe
Civelek
Evlilik: Hulusi Bey, Rıfat Mevlanzade (Hukuk-i Umumiye,
Serbestî, kıl, Ahali, İnkılâb-ı Beşer, Hukuk-i Beşer, Meşrutiyet, Fârûk, Cihâd,
Erkekler Dünyası gazetelerinin sahibi, müdürü ve muhabiri), Ali Muharrem Civelek
(Doktor)
Dostları: Emine Seher Ali (107. sayıya kadar Kadınlar Dünyası yazı işleri
müdürü, Kadınlık Hayatı dergisinin yazı işleri müdürü), Ruşen Bey (107. sayıdan
163. sayıya kadar Kadınlar Dünyası yazı işleri müdürü), Aziz Haydar (kadın
hakları aktivisti, Kadınlar Dünyası yazarı, Erenköy Kız Lisesi'nin çekirdeğini
oluşturan okulun ilk ve orta kısımlarını 1914 yılında kendi serveti ile kurdu,
annelere danışma hizmeti veren Ana adlı merkezin kurucusu), Belkıs Şevket (Kadın
hakları aktivisti, Kadınlar Dünyası yazarı, İngilizce, müzik ve tarih öğretmeni,
Osmanlı İmparatorluğu'nda uçağa binen ilk kadın), Mükerrem Belkıs (kadın hakları
aktivisti, Kadınlar Dünyası yazarı), Atiye Şükran (Kadın hakları aktivisti,
Kadınlar Dünyası yazarı), Aliye Cevad (Kadın hakları aktivisti, Kadınlar Dünyası
yazarı), Sıdıka Ali Rıza (Kadın hakları aktivisti, Kadınlar Dünyası yazarı),
Safiye Biran (Kadın hakları aktivisti, Kadınlar Dünyası yazarı), Nimet Cemil
(Kadın hakları aktivisti, Kadınlar Dünyası yazarı), Nebile Akif (Kadın hakları
aktivisti, Kadınlar Dünyası yazarı), Mes'adet Bedirhan (yazar, tiyatro senaryosu
yazarı), Lia Hurşi (Romanyalı gazeteci, Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan
Cemiyeti üyesi, Kadınlar Dünyası yazarı), Lucy Tomayan (Osmanlı Müdâfaa-i
Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti üyesi, gazeteci, Kadınlar Dünyası yazarı), Berthe
Dangeness (Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti üyesi, gazeteci, Kadınlar
Dünyası yazarı), Dr. Frieda Oscar (Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti
üyesi, gazeteci, Kadınlar Dünyası yazarı), Berthe de Launay (Osmanlı Müdâfaa-i
Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti üyesi, gazeteci, Kadınlar Dünyası yazarı), Fahr-ül Benat
Süleymanova (Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti üyesi, gazeteci, Kadınlar
Dünyası yazarı), Odette Feldmann (Berliner Tageblatt gazetesi muhabiri, Osmanlı
Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti üyesi, gazeteci, Kadınlar Dünyası yazarı),
Grace Ellison (Times gazetesi muhabiri, kadın hakları aktivisti, Osmanlı
Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti üyesi, gazeteci, Kadınlar Dünyası yazarı), Dr.
Amelie Frisch (İstanbul, Pangaltı'daki Avusturya-Macaristan Hastanesi başhekimi,
Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti üyesi, gazeteci, Kadınlar Dünyası
yazarı), Meliha Cenan (şair), Yaşar Nezihe (şair).
Anısını Yaşatan Projeler
Adına
sokak
Kırıkhan'da, Sanayi caddesinde Nuriye Ulviye Civelek Sokağı
bulunmaktadır.
KütüphaneHatay'ın Kırıkhan İlçesinde Nuriye
Ulviye Civelek adını taşıyan bir Halk Kütüphanesi vardır. Ali Muharrem Civelek,
eşi Ulviye Civelek öldükten sonra, Ortodoks Kilisesi'nin bahçesinde bulunan bir
evi satın alarak restore edilmesini sağlamış ve bu binayı Kütüphane olması şartı
ile Kirikhan Belediyesi'ne vermiştir. Bu binada, Kırıkhan Nuriye Ulviye Civelek
Halk Kütüphanesi açılmıştır.
Anma toplantısı
♀ - 4 Aralık 1965'te
Kadınlar Dayanışma Derneği Genel Merkezi tarafından Ankara Bulvar Palas'ta
Nuriye Ulviye Mevlan Civelek'i anma toplantısı düzenlendi.
♀ - 15 Nisan 2013'te Kadınlar Dünyası dergisinin yayımlanışının
100. yılını kutlamak için ODTÜ Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı, üniversite bir
anma toplantısı düzenledi. Aynur Demirdirek, toplantıda Kadınlar Dünyası dergisi
aracılığıyla kadınların eşitlik arayışını ve Osmanlı İmparatorluğu'ndaki kadın
mücadelesinin bugünle ilişkisini anlattı.
Çeşme ve Kitabe
Antakya Asri Mezarlığı'nda,
Ulviye Mevlan Civelek anısına bir kitabe ve bir çeşme bulunmaktadır. Çeşme, Ali
Muharrem Civelek tarafından, Kitabe ise Türkiye Kadınlar Konseyi tarafından
15.4.1967 tarihinde yaptırılmıştır.
Uluslararasi sempozyum
Akademide Toplumsal
Cinsiyet Eşitliği - Uluslararası İyi Örnekler Sempozyumu
6 - 8 Kasım 2014,
Minerva Palas, Karaköy - İstanbul
Türkiye'de kadınların üniversiteye girebilme hakkını kazanmaları
ile günümüz feminist kadın dergilerinin büyükannesi sayılan, Kadınlar Dünyası
dergisinin çok yakından ilişkisi vardır. İstanbul Kadın Müzesi bu nedenle,
kadınların üniversitede 100 yılını müzenin "Kadın Kültür Mirası Etkinlikleri"
konsepti bağlamında Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları
Forumu ortaklığıyla bir sempozyum ve bir sergi ile kutladı.
Akademide Toplumsal Cinsiyet Eşitliği - Uluslararası İyi
Örnekler Sempozyumu'nunda Türkiye'de kadınların üniversiteye giriş hakkını elde
etmelerinin 100. yılında, üniversitede toplumsal cinsiyet eşitliğine ne kadar
yaklaşıldığı, kadınlaın akademinin hangi alanlarında var ya da yok oldukları
sorgulandı. Yükseköğrenim kurumlarında verilen eğitimin kalitesiyle birlikte,
akademide toplumsal cinsiyet eşitliğinin gerçekleşmesi ve özellikle de cinsiyet
eşitliğinin kurumsallaştırılmış olmasının, üniversitelerin kalitesini nasıl
etkilediği konuları tartışıldı.
İtalya, Avusturya, Almanya İsviçre, Norveç, İngiltere, İsveç,
Fransa ve ABD'deki üniversitelerdeki toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve
çeşitliliği üniversitenin politikası yapmak için geliştirilmiş programlar,
strateji konseptleri ve başarılı olmuş uygulama örnekleri sunuldu. Türkiye'den
de Ankara Üniversitesi'nde, Mersin Üniversitesi'nde ve Sabancı Üniversitesi'nde
yürütülen, akademide toplumsal cinsiyet eşitliğini tesis etme programları
irdelendı. TÜBİTAK gibi kurumların yurt dışındaki benzerlerinde, akademide
toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik geliştirilmiş konseptler ele
alındı.
Sempozyumun açılış konuşmasında siyaset bilimci ve Türkiye´de 1980
sonlarındaki ikinci dalga feminist hareketin en önemli aktivisti Şirin
Tekeli'nin mesajını, Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi
Öğretim Üyesi Ayşe Gül Altınay okudu. Kapanış konuşmasını ise New York
Üniversitesi'nden antropolog Emily Martin gerçekleştirdi.
Üniversite kalitesini, kadın faktörü bağlamında yeniden
tanımlamaya yönelik düzenlenen sempozyumun, Türkiye'deki üniversitelerde de
toplumsal cinsiyet eşitliğini ve çeşitliliği sağlayacak, kurumsallaştıracak ve
koruyacak mekanizmalar geliştirilmesiyle ilgili çalışmalara ve üniversite
politikalarında kalıcı sistem değişikliklerine yol açacak bir sürece katkı
sağlaması amaçlandı.
Akademide Toplumsal Cinsiyet Eşitliği. Uluslararası İyi
Örnekler Sempozyumu'nun çalıştay raporu ve politika belgesini burada
okuyabilirsiniz.
Sergi
Kadınların Üniversitede 100 Yılı -
İnas Darülfünunu / Kadın Üniversitesi 1914 – 1919
7 Kasım – 21 Aralık 2014,
Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu Sismanoglio Megaro
İstanbul Kadın Müzesi tarafndan Meral Akkent küratörlüğünde
hazırlanan Kadınların Üniversitede 100 Yılı - İnas Darülfünunu / Kadın
Üniversitesi 1914 – 1919 sergisi, Türkiye'de kadınların üniversiteye girebilme
hakkını kazanmaları konusuna, Kadınlar Dünyası dergisinde yürütülen tartışmalar
bağlamında yaklaşıyor ve kadınların şekillendirdiği bir tarih sürecini sunuyor.
Kadınlar Dünyası dergisinde "Biz de maarif vergisi veriyoruz." yazan kadınlar,
yüksek eğitimden yararlanmayı kadının en doğal hakkı olarak tanımladılar. Yüksek
eğitim taleplerini entelektüel ve siyasi otoritelere ilettiler. Devletin eğitim
siyasetine yön verme stratejisini izlediler.
Kadınlar Dünyası'nda, yükseköğrenim hakkının kadınlara tanınması
için her kesimden kadının katıldığı bir kampanya başlatıldı. Dergideki
tartışmalar ve etkili lobi çalışmaları, 7 Şubat 1914'te Darülfünun (üniversite)
tarihinde ilk kez kadınlar için konferanslar düzenlenmesini sağladı. Bu
konferanslar Türkiye'de kadınların yükseköğrenime katılmaları sürecinin
başlangıcı oldu. 12 Eylül 1914'te bugün yerinde Fen ve Edebiyat Fakülteleri
bulunan, Zeynep Hanım Konağı'nda, kadınlar için edebiyat ve fen bölümlerinden
oluşan İnas Darülfünunu, yani kadın üniversitesi açıldı.
İSTANBUL KADIN MÜZESİ, KADINLARIN ÜNİVERSİTEDE 100 YILINI
KUTLAMAK İÇİN HAZIRLADIĞI SERGİYİ, KADIN TARİHİNE İLGİ DUYAN TÜM ÜNİVERSİTELERE
BASKIYA HAZIR PDF BELGE OLARAK ARMAĞAN EDİYOR.
Başvuru:
KaynakçaNuriye Ulviye
Mevlan Civelek tanıtım sayfasında yararlanılan kaynaklar:
Serpil Çakır,
Osmanlı Kadın Hareketi, 3. Baskı, İstanbul, 2011.
Bkz. Hakkında Yazılanlar
maddesi
Nuriye Ulviye Mevlan Civelek tanıtım sayfasındaki görseller için
kaynak
Serpil Çakır özel arşivi, İstanbul
Vasi Köse özel arşivi,
Kırıkhan
Teşekkür
İstanbul Kadın Müzesi® (İKM), Nuriye Ulviye Mevlan
Civelek tanıtım sayfasındaki katkıları nedeniyle Serpil Çakır'a ve Vasi Köse'ye
çok der.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder